boşanmada ziynet eşyaları

Boşanmada Ziynet Eşyaları Kime Aittir

Boşanma sürecine giren çiftler arasında, çocukların velayeti kadar büyük tartışmalara neden olan bir diğer konu da düğün takılarının, yani hukuki adıyla “ziynet eşyalarının” paylaşımıdır.

Toplumumuzda yaygın olan “Kimin tarafı taktıysa onundur” veya “Her şey yarı yarıya paylaşılır” gibi düşünceler, hukuken geçerli değildir. Türk yargı sisteminde ziynet eşyaları, kendine özgü kuralları olan ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarıyla şekillenen özel bir alandır.

Bu konuda en çok merak edilen “Erkeğe takılan takılar da kadına mı verilir?” sorusunun cevabı son yıllarda değişime uğramıştır. Tuva Hukuk olarak, hak kaybı yaşamamanız için ziynet eşyası davasının tüm detaylarını ve güncel hukuki durumu bu rehberde derledik.

Düğün Takıları Kime Aittir?

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ve dairelerinin kararlarına göre ziynet eşyalarının aidiyeti şu temel ilkelere dayanır:

1. Kadına Takılan Takılar

Düğün sırasında kadına takılan her türlü ziynet eşyası (bilezik, kolye, küpe, set, çeyrek altın vb.), kim tarafından (ister kız tarafı, ister erkek tarafı) takılmış olursa olsun, kadına aittir. Bunlar kadına yapılmış “bağış” niteliğindedir ve kadının kişisel malı sayılır.

2. Erkeğe Takılan Takılar (Kritik Ayrım)

Eskiden Yargıtay, “erkeğe takılanlar da dahil tüm takılar kadına aittir” görüşündeydi. Ancak son yıllarda bu görüşte önemli bir değişiklik olmuştur. Güncel yaklaşıma göre ayrım şöyledir:

  • Kadına Özgü Takılar: Erkeğe takılmış olsa bile, niteliği gereği sadece kadının kullanabileceği ziynet eşyaları (bilezik, kolye, küpe gibi) yine kadına ait sayılır.
  • Erkeğe Özgü Takılar ve Paralar: Erkeğe takılan ve “kadına özgü olmayan” takılar (örneğin tam altın, yarım altın, gram altın, nakit para) ise “yerel örf ve adete” bakılarak karara bağlanır. Eğer o yörede “erkeğe takılan erkeğindir” şeklinde bir örf varsa, bu takılar erkeğe ait sayılabilir. Ancak genel kabul, erkeğe takılanların da (aksi ispatlanmadıkça) kadına bağışlanmış sayıldığı yönündedir. Bu nedenle, erkeğe takılan takıların aidiyeti konusunda mutlaka bir avukatın hukuki yorumuna ihtiyaç vardır.

Ziynet Eşyaları “Mal Paylaşımına” Girer mi?

Hayır, girmez. Bu, en sık yapılan hatadır.

Boşanmada mal paylaşımı (mal rejiminin tasfiyesi), evlilik birliği içinde “emek” ile kazanılan malların (ev, araba, maaş birikimi) %50 oranında paylaşılmasıdır.

Ancak ziynet eşyaları, kadının “Kişisel Malı” kabul edilir. Kişisel mallar paylaşıma girmez. Bu nedenle kadın, ziynet eşyalarının yarısını değil, tamamını talep eder.

Ziynet Eşyası Davası Nasıl Açılır?

Ziynet eşyalarının iadesi, boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi, boşanma davasından bağımsız ayrı bir dava olarak da açılabilir.

  • Talep Şekli: Davacı, öncelikle ziynet eşyalarının “aynen iadesini” (altınların kendisini), eğer altınlar mevcut değilse (bozdurulmuşsa) “bedelinin” (nakit karşılığının) ödenmesini talep etmelidir.
  • Harç: Ziynet davası, nispi harca tabidir. Yani talep edilen altınların toplam değeri üzerinden belirli bir oranda mahkeme harcı yatırılması gerekir.

Altınlar Bozdurulduysa Ne Olur? (Ev, Araba Alındıysa)

Evlilik içinde düğün takılarının bozdurulup harcanması çok sık karşılaşılan bir durumdur. Burada iki senaryo vardır:

  1. Altınlar İade Edilmek Üzere Alındıysa: Erkek, altınları borç ödemek, araba almak veya iş kurmak için almışsa, bu altınları kadına iade etmek zorundadır.
  2. Altınlar Kadın Tarafından “Bağışlandıysa”: Eğer erkek, kadının bu altınları “geri almamak üzere” (hibe yoluyla) kendi rızasıyla verdiğini ispatlayabilirse, iade etmek zorunda değildir. Ancak Yargıtay, kadının altınlarını, gelecekteki güvencesini yok edecek şekilde karşılıksız vermesini “hayatın olağan akışına aykırı” bulur. Bu nedenle ispat yükü erkettedir ve “bağış” iddiasını kanıtlamak oldukça zordur.

Önemli Not: Altınlar bozdurulup evin ihtiyaçları için (kira, mutfak masrafı, düğün borçları) harcanmış olsa bile, erkek bu bedeli kadına ödemek zorundadır.

Ziynet Eşyaları Nasıl İspatlandı? (En Önemli Delil)

Dava sürecinde hangi altından kaç adet olduğunun tespiti için en kritik delil düğün fotoğrafları ve düğün videolarıdır.

  • Mahkeme, düğün görüntülerini bir kuyumcu bilirkişiye izletir.
  • Bilirkişi, videoda görülen tüm takıları (kolyeler, bilezikler, takılan paralar) tek tek sayar ve bir rapor hazırlar.
  • Bunun dışında tanık beyanları ve çeyiz senedi gibi belgeler de delil olarak kullanılır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Evi terk ederken altınları yanımda götürmedim, geri alabilir miyim? Evet. Eğer evden şiddet görerek veya kovularak aceleyle çıktıysanız ve altınları yanınıza alamadıysanız, bunu tanıklarla ispatlayarak altınların evde kaldığını ve erkeğin uhdesinde (elinde) bulunduğunu kanıtlayabilir, iadesini isteyebilirsiniz.

2. Ziynet eşyası davası ne zaman açılmalı? Ziynet eşyası davası için 10 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Boşanma davası bittikten sonra da 10 yıl içinde bu davayı açabilirsiniz.

3. Aldatan kadın düğün takılarını alabilir mi? Evet. Ziynet eşyası davası, bir “mülkiyet” davasıdır. Kadının boşanmada kusurlu olması (aldatması, evi terk etmesi vb.), onun kişisel malı olan takıların mülkiyet hakkını kaybettirmez. Kusurlu eş de takılarını alabilir.

Sonuç ve Hukuki Destek

Düğün takıları, maddi değeri yüksek olan ve boşanma sonrasında kadının ekonomik güvencesini oluşturan önemli varlıklardır. Bu davada takıların adetlerinin doğru tespiti, videoların bilirkişi tarafından doğru incelenmesi ve “bozdurulma” iddialarına karşı doğru hukuki savunmanın yapılması hayati önem taşır.

Tuva Hukuk olarak, Ankara Boşanma Avukatı arayışınızda, ziynet eşyalarınızın tespiti ve eksiksiz iadesi için uzman ekibimizle yanınızdayız. Hak kaybı yaşamamak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir